5 Mayıs 2013 Pazar

İçten Gelen

Bu yeni ve boş bloga bir şekilde yolu düşen herkese selam olsun,

Blog halen boş ve içeriksiz,halen ne tür bir şeyler olmasına karar veremedim,aslında tam manasıyla istediğim blogger olmak için yeterli zamanım yok sanırım.Hem okul(master öğrencisiyim) hem de iş oldukça vaktimi alıyor.

Aslında bu yazıya başlarken içimden gelenleri günlük havasında yazmak istesem de yukarıdaki kısa paragrafla bir açıklama yapmak zorunda hissettim :) Lisans hayatımla birlikte hayatımda çok ciddi değişiklikler oldu ve ben bu dönemde inanılmaz yoruldum.Her şey değişti hayatımda,düşüncelerim,ruh halim,çevrem hatta arkadaşlık ilişkilerim bile.Neydi bu değişime sebep gerçekten bilemiyorum ama bildiğim net bir şey varsa o da beni bu noktaya taşıyan süreçteki tutum ve tavrımın hiç değişmediğidir.Ben hep aynı bendim,demek çevrem değişti.Araya mesafeler girdi,herkesin hayatına birileri girdi,girenler o hayattan birilerini de dışarı ittti bir nevi.Arkadaşlıklara çok kıymet veririm.Çok sağlam arkadaşlıklarım olduğunu sanırdım,çok iyi dostluklarım olduğunu söyler dururdum.Şu an geriye dönüp baktığımda kaybettiğim dostlukların hepsinin geçen yıla ait olduğunu görüyorum.Bana kalan sadece o çocukluk dönemindeki arkadaşlıklarımmış.Çok yalnız hissediyorum kendimi hatta öyle ki sevilme ihtiyacımdan olsa gerek bir ilişki istiyorum.Bu yanlış bir düşünce aslında,öyle ısmarlama ilişki mi olur diyebilirsiniz,ben de öyle derdim ancak ne kadar yalnız hissediyorsam varın siz düşünün.Çevremde lisans yıllarımdan kalan bir iki pamuk ipliğine bağlı sözde dostluklar dışında gerçek sevgiler yok.Neyseki  şükür sebebim biricik ailem ve eski dostlarım var.Mesafelerin ayıramadığı,uzuun süre görüşmesek de buluşunca kaldığımız yerden devam edebildiğim insanlar olduğunu bilmek tek avuntum.Dilerim Allah hayatımda olanları çıkarmasın,sahte insanları da hayatıma sokmasın.

İyi dostlarınızın ve ailenizin kıymetini bilin.Herkesi benim kadar kolay hayatınıza alıp en değerli köşenize de koymayın.Sahte yüzleri görebilmeniz dileğiyle..

Arwen.

3 Şubat 2013 Pazar

Mavi Kapak Kampanyası

Mavi kapak kampanyasını duymayanımız hatta bu kampanyaya destek vermeyenimiz yoktur sanırım.Bu kampanya ilk olarak 3 yıl önce Ege Üniversitesi Diş Hekimliği fakültesi öğrencilerinden Kushtrim Ahmet'in girişimiyle başlamış.Öğrencinin bu girişimini destekleyen fakülte yönetimi ile de bu kampanya gün geçtikçe büyüyerek daha fazla kişiye hitap ederek günümüze kadar geldi.Peki bu kapaklar nasıl sandalyeye dönüşüyor hiç düşündünüz mü?

                   

Toplanan plastik kapaklar geri dönüşüm hurda plastik olarak satılıyor. Elde edilen gelirle de tekerlekli sandalye alınıyor. Ortalama fiyatı 2 bin 400 lira olan bir akülü sandalye alabilmek için yaklaşık 2,5 ton mavi kapak toplanması gerekiyor. Manuel sandalye için 250 kilogram yani 75 bin kapak gerekli.


Ancak son zamanlarda Ege Üniversitesi tarafından bu kampanyaya son verildiği haberleri yayıldı.İlk duyduğumda gerçekten çok üzüldüğüm bu haberin aslı var mı yok mu diye hemen bir araştırmaya koyuldum.Zira her açında yararlı bu kampanyanın bitmesini hiç istemiyorum.Bu kampanya insanlara umut ışığı olmakla beraber geri dönüşümü de önemli katkılar sağlamakta.Ayrıca yardımlaşmanın verdiği o güzel duyguyla gelişen insan ilişkileri de cabası.


7'den 70'e,büyük küçük herkesin tek yürek olup bu kampanyaya destek vermesi,sokaklarda,parklarda,marketlerde,okullarda  daha aklıma gelmeyen bir çok yerde gördüğüm mavi kapak toplama noktaları oluşturulması ne kadar da hoş.Gelelim bu haberin aslına:

İnternette okuduğum kadarıyla Ege Üniversitesi bu kampanyaya son vermiş.Bu doğru ancak bu kampanya başka kurumlarca halen devam ettiriliyor ve Ege Üniversitesi de bu kampanyaya destek olacağını söylüyor.Yani mavi kapakları atmayın,biriktirdiklerinizi gördüğünüz mavi kapak toplama noktalarına bırakın.Çeşitli dernekler bu kampanyaya süresiz devam edeceklerini açıklamış.

Umarım bu tip duyarlı projelere önümüzdeki günlerde yenileri eklenir.Kapak toplamaya,umut ışığında bir zerre olmaya devam..

Sevgiler.

Arwen ^ ^

10 Ocak 2013 Perşembe

Bir Arkadaşa Bakıp Çıkacaktım

Kapkarlı ve yopyoğun bir günden merhaba!

Kış benim mevsimim..Karı,beyazı,sessizliği,dinginliği çok seviyorum.Fakat bugün ayrı bir soğuk sanki,o kadar kalın giyinmeme korunmama rağmen dondum resmen.Bu soğuklarda çevreye duyarsız kalmayalım.Evsizlere,sokakta yaşayan hayvanlara kısacası yardıma muhtaçlara el uzatalım.


Sizlerde bu şehirlerden birinde yaşıyorsanız lütfen duyarlı olun.

Bu arada blogumun istatistikelrine bakarken görüntülenme sayımı görünce pek sevindim.Hemen 2 satır da olsa yazmak istedim.Yoğun zamanların geçmesine az kaldı.Dopdolu içeriklerle donatacağım bu blogu.

Sevgiyle kalın.
Arwen.

6 Ocak 2013 Pazar

Blog Dünyasına İlk Adım




Upuzuuuun bir blog listesine sahibim. Pek çoğunu düzenli takip eder hatta bazılarını  geriye doğru defaatle okurum. Keşke ben de blog yazarı olabilsem düşüncesi epeydir kafamdaydı.Ama ne yazacaktım,nasıl bir blog olacaktı.Bu sorunun cevabı net değildi.Hala da net değil,ama az önce bir blogda denk geldiğim blog açma hikayem adlı mimi okumamla bu satırları yazmam arasında sadece dakikalar var.İçerik netleşene kadar ben de acemiliğimi atmış olurum.Umarım en az takip ettiğim bloglar kadar başarılı olurum. Blogumun açılışı şerefine bir şarkı paylaşıp huzurlarınızdan ayrılıyorum.(henüz kimsenin huzurunda değilsin şapşal dedi iç ses :) ) Selamlar.
Arwen^^